28 Aralık 2011 Çarşamba

Herkes Sizin Kadar Şanslı Değil

Geçenlerde bir tv dizisinde bir sahne yaşandı...

Çocuğunun saçlarına sakız yapışıyor, anne sakızı saçlardan ayıramıyor ve en sonunda çözüm olarak çocuğunun saçlarını makineye vurup, 0 (sıfır) numara yapıyor. Çocuğun o saç traşını gören tanımadıkları insanlar çocuğu lösemi hastası zannediyor, çocuğa acıyor, daha fazla ilgi-alaka gösteriyordu. Anne ne olduğunu anlayamadan bir kadın anneye yaklaşarak 'Allah yardımcınız olsun, inşallah şifasını bulur oğlunuz' dediğinde anne şaşırıyor, öğreniyor kadından neyi kastettiğini ve ardından da tepki gösteriyor 'benim oğlum hasta filan değil, nerden çıkartıyorsunuz' diye.

Akşam kocası eve geldiğinde de öğlen yaşadıklarını üzgün bir ifadeyle anlatmaya başlıyor;

'Biliyor musun bugün oğlumuzu kanser hastası zannettiler. Sırf saç traşından dolayı lösemi olduğunu düşündüler. Çok sinir bozucuydu. Ama aslında biz çok şanslı bir aileyiz. Çok şükür çocuklarımız sağlıklı. Bir de bu hastalıkla mücadele eden aileler ve çocukları var.'

Kredi kartı borcu yüzünden, sevgilisi yüzünden, incir çekirdeğini doldurmayacak abuk sabuk meselelerden Allah'a isyan edenler; herhangi bir devlet hastanesinin acil servisi bahçesinde bir ağacın dibine çökün, orada yaşamak için mücadele eden insanların koşturmalarını izleyin. Yetmedi mi; gidin herhangi bir mezarlığa, vakitsiz yitirilen canlar için dua okuyan, gözyaşı döken insanları gözlemleyin.

Ve halinize şükredin.

Her aile sizin kadar şanslı değil.

Herkes sizin kadar şanslı değil.....