14 Mayıs 2012 Pazartesi

Şampiyonluk; Aslan Parçası'nın

Hastane süreci içerisinde bir yandan tedavine devam ediyor, bir yandan da Galatasaray'ı takip etmeye devam ediyordun. Takım kötü maçlar çıkartıyor, üzülüyor, sinirleniyordun. Tedavin sırasında moral bozmaman gerekiyordu. 

Moralini yüksek seviyelerde tutmak istiyordum, ''bu sene boşver sen Galatasaray'ı, tedavine odaklan, taburcu olalım şu hastaneden, önümüzdeki sezon Aslantepe'de beraber maçlara gider, şampiyonluğu doyasıya yaşarız'' diyordum. Durumunun iç açıcı olmadığının sen de farkındaydın maalesef; ''abi benim burdan çıkacağım bile belli değil, ne stadı, ne şampiyonluğu'' demiştin. 

''Oğlum sana söz veriyorum, sen burdan taburcu ol, seneye şampiyon olacağız, meşaleler yakacağız sokağımızda'' dediğimde ''abi ben olmasam bile, şampiyonluğu doyasıya yaşa, benim için de meşale yak'' yanıtını vermiştin....

Bu sezon şampiyonluğu o kadar çok istedim ki... Herkesin bir sebebi vardı şampiyonluk yaşamak için.. Ama benim tek amacım; sana verdiğim sözü yerine getirebilmekti... Bu takım, bu sezon şampiyon olmak zorundaydı... 12 Mayıs Cumartesi akşamı tüm dualarım Allah'ın yüzümü kara çıkartmaması üzerineydi... Nitekim de öyle oldu... 

Maçın bitiş düdüğünün ardından, hıçkırıklara boğulmuş durumda Allah'a şükrediyordum... 10-15 dakika sonrasında görevimi yerine üzere annemlerin daireye indiğimde, annem ''bu şampiyonluk senin değil, Şükrü'mün.. Şükrü'mün sayesinde şampiyon oldunuz, cennetten izliyor, görüyor, biliyorum'' diye ağlayarak boynuma sarıldı...

Kendimi toparladığımda odana geçtim, pencereyi açtım ve meşalelere çakmağı çaktım...


O an öylesine bir huzur vardı ki içimde tarifi mümkün değil... Sözümü tutmamın, vasiyetini yerine getirmenin verdiği huzurdu sanırım bu...

Son bir sözüm kalmıştı sana; yanına Sarı-Kırmızı güllerle, çiçeklerle gelmek...

13 Mayıs Pazar günü sabahı ev halkını toparlayıp hep beraber yanına gelmek üzere yola çıktık. Pazar gününün ayrıca bir özelliği; Anneler Günü'ydü ve annemi görmek isteyeceğini düşündüm...


Sarı-Kırmızı şampiyonluk çiçeklerini de toprağa yerleştirdiğimizde benden mutlusu yoktu... Mutluluk dediysem; elbette manevi mutluluk... Ardından hasret giderdik seninle... Soğuk mermer taşıyla ne kadar giderilirse, o kadar hasret giderdik... 

Huzurlu uyu Aslanım... Huzurlu uyu... Daha nice başarılarda her zamanki gibi yanımda olacaksın... Tribünde yanyana olacağız... Hep birlikte....